Oruç Bizi ve Öğrencilerimizi Nasıl Etkiler ?
''Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.'' (el Bakara2/83)
Her ibadet Allah ile kurulan bir ilişki biçimidir.
“Bir bütün olarak ibadetler güçlüklere katlanma, benliği geliştirme, zorluklarla mücadele etme ve kendini aşma ile sonuçlanan psikolojik bir olgunlaşmanın itici güçleri olarak değer kazanır. İbadetler vasıtasıyla ferdin vicdanında sabitleşen “kendi kendini denetleme” sistemi, dengeli bir kişilik gelişiminin önemli bir faktörü olarak görülebilir.(1) H. Hökelekli, Din psikolojisi, Ankara(1999)
Bireysel olduğu kadar toplumsal olarak da olgunlaşma anlamında faydaları çok büyüktür. İnsanla ilgili olan her olay ve olgunun kıymeti, Algı nedir sorusuna yanıt ile başlar. Algılarımız bizi gerçeklerle yeniden yapılandırır. Bu bakımdan oruç ile ilgili mesajların bireysel ve toplumsal yaşantımıza nasıl yansıdığını analiz etmek gerekir.
Oruç üzerine farkında olunmadan yapılan algılar, yanlış yönelimlere ve davranış biçimlerine sebep olabilir. Çünkü gerçekler senin yorumlama biçimindir.
Kalıplaşmış düşünceler, kişide olumsuz davranış örüntülerini otomatikleştirir. Buna örnek:
Açken kafa çalışmaz
Açken ders çalışamıyorum
Oruç yaklaşıyor, gece ayakta olup gündüz yatmalıyım
Oruç tutunca verimli iş yapamam
Beden sağlığı olarak baktığımızda oruç, hastalıktan uzak ve sağlıklı bir bedene zindelik verir. Ramazan ayında temizlenmiş olan vücut, senenin diğer aylarından daha verimli çalışır.
“Bütün fizyolojik sistemlerin intifak faaliyeti, ferdin gelişimi üzerinde güçlü bir etki yapar. Susuzluk dokulardaki suyu boşaltır. Oruç, proteinleri ve organları yağlı maddelerini harekete geçirir. Sıcaktan soğuğa ve soğuktan sıcağa geçmeyle, organizmanın hareketini tanzim eden çok sayıda mekanizma harekete geçirilir. İntibak süreçlerini uyarmanın daha başka pek çok yolları vardır. Bunların işe karışması bütün vücudu mükemmelleştirir. Vücudun bütünleyici aygıtlarını daha güçlü, daha esnek ve görevlerini yapmaya hazır hale getirir.
Organik ve psikolojik fonksiyonların ahengi, bireyin sahip olduğu en önemli niteliklerden biridir. Bu ahenk, her birimizin kendine has dayanıklılığıyla değişen yeteneklerle gelişir. Ancak daima zihni bir çaba ister. İnsan kendi fonksiyonlarının dengesini, zekası ve kendine hakimiyeti ile korur. Her türlü arzu, istek ve belki de kolayına kaçmak insan da fıtri bir özelliktir. Fizyolojik ihtiyaçları doyurma peşinde koşmak her insanda tabii bir eğilimdir. Fakat insan, bu fıtri özellikleri ölçüsüzce tatmin ettiğinde yozlaşır ve yabancılaşır.
O halde insan açlığına, uykusuna, tembelliğine herhangi zevk ve arzularını yönetebilme becerisini kazanabilmelidir.
“Çok fazla uyku ve yemek, çok az uyku ve yemekten daha tehlikelidir.”
Oruç, ilahi şuurun sabitleşmesi, kişilik ve karakterin gelişmesi, sosyal dayanışmanın beden ve ruh sağlığı bakımından faydası olan, iradeyi güçlendirip sabrı arttıran bir ibadettir. İnsanlara her türlü zorluklara tahammül etmeyi, yeme-içme vs. gibi doğal ihtiyaçlarında bile aşırılığı önlemeyi öğretir. Ahlaki güzelliklerin ve başarıların kaynağı sabırdır.
Değerli öğrencilerim kendinize ne söylüyorsanız onunla yönetilirsiniz. Hangi otomatik düşünceyi kullanıyor ve hangi düşünceyi tekrarlıyorsanız bütün gerçeğiniz o olacaktır. Ve İnsan kendi gerçeğini kendisi oluşturur.
Nasıl mı?
Düşünce tekrarlarınızla. Olacakları ve olayları, olguları yorumla biçiminizle.
Öyleyse kendi gerçeğinizi, ‘kendiniz’ yeniden inşa edebilirsiniz.
Herhangi bir olayda olduğu gibi oruçlu iken ders çalışamama düşüncesini masaya yatırabilirsiniz. Bununla ilgili nasıl bir düşünceye sahipsiniz. Ne olduğunu ve ne olacağını düşünürsünüz sonrasında ise neyi deneyimliyorsunuz.
Beynin en güzel özelliklerinden birisidir ‘adaptasyon’. İnsan, bilişsel olarak kendine en güzel motivasyon aracı sağlayabilecek bir özellikte. İnsanın en güzel şekilde yaratılması da buna bir örnektir.
Her bir zerrede, her bir olayda, her bir dertte, her bir halde bir güzellik vardır. Her bir olanda kolaylık, mana ve derinlik güzel bir halvete dönüşebilme özelliği de vardır. Her bir meseleyi sıradanlaştıran, atıllaştıran insan; onun mahiyetini tersine de dönüştürebilme yeteneğine de sahip. Algıladığımız biçimde yaşarız tüm hayatı. Düşüncelerimiz duygularımıza, duygularımız davranışlarımıza ve davranışımız bizim kaçınılmaz sonumuza dayanır…
Ramazan ayı bir aylık kayıp da olabilir, bir ömürlük kazanç da… Her ikisi olmaya müsait bir yapıdır yaşam. Örneğin; Ramazan ayını, bir aylık, dolu dolu paket bir program olarak da tasarlayabilirsiniz.
Tecrübeler, en güzel ömür sahibi olanların, iyi bir yaşam tasarımcısı olduğunu söylüyor.
Bir aylık programı, biyolojik ve psikolojik düzeninizi bozmadan nasıl tasarlayabilirsiniz?
- Geceyi gündüz; gündüzü gece olarak planlamak verimliliği düşürebilir.
- 11 ay gece yatıp sabah kalktın, biyolojik sistem buna adapte oldu. Ramazanda ise gece ayakta olup gündüz uyurum planı yapıyorsanız sevgili öğrencim, ani değişimler biyolojik sistemde sorun oluşturacağı gibi hafızada da sorun oluşturacağını unutmamalısınız.
- 8.30’da iftar yaptığınızı farz edersek yemeği daha hafif ve yavaş yeme adabıyla mideyi yormadan, tok olmanın ferahlığını deneyimlemelisiniz.
- Saat 11.00 da uyuyup 03. 30 da kalkabilmeli, sahurdan sonra bir kaç saat gibi bir uykuyla dengeyi koruyarak yeniden yapılandırma, biyolojik ve psikolojik sistemi aktifleştirir.
- Oruçken çalışabileceğin verimli 4 saat seni başarıya götürebilir ancak, kalıplaşmış, olumsuz düşünceleri; yeni, verimli düşüncelerle değiştirerek ve uygulamalar yaparak gerçekleştirebilirsin.
- Oruçlu olmanın bilinçaltındaki temaları olumsuz ise ders çalışmak, zorlu bir aktivite olacağından biyolojik yapıyı ve hafızayı yoracaktır.
- Yorgunluk yapan burada oruç olmak değil bilinçaltındaki olumsuz düşüncelerdir.
- Oruçlu haldeyken verimli saatleri yakalamak çok önemlidir. Hafıza daha güzel ve dingindir. Verimli 4- 5 saat çalışmak daha önceki 6-7 saat çalışmalarından daha verimli olabilir. 2 saat verimlilik 5 saat karmaşalı çalışmalardan daha verimlidir.
- Manevi yönü bereket getirecek fırsatları değerlendirin. Mantık olarak size ulaşan her bir şeyi armağan olarak da görebilir yük olarak da. İnsanları birbirinden farklılaştıran da tam olarak budur. Ramazan ayı çok yönlü bir yaşantısallık; disiplin, maneviyat ibadet, bereket, şenlik, çalışkanlık, üretkenlik, gezi, inziva, okumalar, tefekkür, tövbe, istiğfar, muhabbet, dua, yakınlaşma, buluş, şiir, yenilenme için zengin bir fırsat da olabilir.
EĞER BİLİRSENİZ ORUÇ SİZİN İÇİN DAHA HAYIRLIDIR. (Bakara184)
